30 Ocak 2010 Cumartesi

Halide Edip Adıvar - Sinekli Bakkal ve Mor Salkımlı Ev


Halide Edip Adıvar - Sinekli Bakkal

Türk edebiyatının en çok okunan romanlarından biri, belki de birincisi olan Sinekli Bakkal, ilk defa, İngilizce olarak The Clown and his Daughter (Soytarı ve Kızı) adıyla, Londra'da yayımlandı (1935). Türkçe'de, önce, Haber gazetesinde tefrika edilen roman (1935) daha sonra kitap olarak basıldı (1936). Eser, 1942 yılında CHP Roman Ödülü'nü kazanmakla ününü pekiştirmiş ve günümüze dek, hakkında yurt içinde ve dışında bir çok yazı kaleme alınmıştır. Halide Edib Adıvar'ın bu çok sevilen eseri Sırpça'ya, Portekizce'ye, Fince'ye ve Fransızca'ya çevrilmiş ve senaryolaştırılarak filme de çekilmiştir.
Özgür Yayınları'nda Halide Edib Adıvar'ın Bütün Eserleri serisinin beşinci kitabı olan Sinekli Bakkal'ı yayıma hazırlarken, 1936'daki ilk baskıyı esas aldık; gerekli görülen yerlerde, İngilizce yayımını ve kitabın daha sonraki yıllarda yapılan baskılarını kullandık. Ancak, İngiltere'de yayımlanan "Soytarı ve Kızı" ile Türkçe yayımında olan bazı farkları, eserin Türkçe baskısının orijinalliğini korumak amacıyla edisyonumuza dahil etmedik. Günümüze kadar yapılagelen sadeleştirilmiş yayımlar her zaman olduğu gibi bir çok problemler içermekte, her şeyden önemlisi, yazarın özgün yapıtından farklı bir kimlik taşımaktaydı. Biz, daha önce olduğu gibi metni sadeleştirmek yerine, anlaşılması günümüz okuyucusu için zor olan kelimelerin anlamlarını aynı sayfanın hemen altında vermeye çalıştık. Sinekli Bakkal yıllar sonra, özgün dili ve üslûbu korunan bir yayımı ile okuyucuya sunulmaktadır.

http://turkkitap.de/catalog/article_images/sinekli.jpg
DownloadLink: http://rapidshare.com/files/14845595...akkal.rar.html


Halide Edip Adıvar - Mor Salkımlı Ev

BU BİR KÜÇÜK KIZIN HİKÂYESİDİR
Her insana var olduğunu ilk defa algılandıran başka başka olaylar vardır. Çevredeki eşyanın veya olayların zaman zaman hafızada çakıp sönen bir şimşek ışığı içinde göründüğü yaş, galiba kişiye göre değişiyor. Bu küçük kızın kafasında çakan şimşekler inanılmayacak kadar erken başlar, fakat çok aralıklıdır.
Belleğinde hayat, kendini bilmeye başladığı ilk çağın hiç unutamayacağı anılarının başı Beşiktaş'ta doğduğu eve kadar uzar. Bu ev Ihlamur'a giden uzun caddeye inen, birbirine paralel dik yokuşlardan birinin hemen hemen tepesindedir. Bu evden sonra gelen kocaman kırmızı kagir konak, bu yokuşun son evidir. Tepenin solu koyu yeşil çamlar, nazlı söğütler arasında Abdülhamit'in beyaz saraylarını görürken, sağ yanı Marmara denizinin mavi sularına bakar.
Evin kendisi, çocuğun belleğinde «Mor Salkımlı Ev» olarak belirmektedir. Bu ev yarım yüzyıldan çok, zaman zaman her gece, bu küçük kızın rüyalarına girmiştir. Arka taraftaki bahçeye bakan pencereler, çifte merdivenlerin sahanlıklardaki ince uzun pencereleri, baştan başa mor salkımlıdır ve akşam güneşinde mor çiçekler arasında camlar ateşten birer levha gibi parlar...
http://static.ideefixe.com/images/31/31671_2.jpg

DownloadLink: http://rapidshare.com/files/14845342...li_ev.rar.html

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder